İSTANBUL- GAZETECİ BARIŞ PEHLİVAN’DAN DURUŞAYI ERTELENEN HAKİME TEPKİ, BU HUKUK ÇAĞRISI DEĞİLDİR
GAZETECİ Barış Pehlivan, ‘kamu görevlisine hakaret’ suçundan yargılandığı duruşmaya Maltepe Açık Cezaevi’nden izinli olarak geldi. Pehlivan, karar vermeyen hakime tepki göstererek duruşmayı erteledi. Duruşmanın ardından konuşan Pehlivan, “Yarın cezaevine döneceğim çünkü 5 paragraf 1,5 dakikalık, 1,5 dakikada okunabilen bir yazının boş bir dava olup olmadığını incelemeye bile cesaretleri yok. Bu değil. Hukuk denir, buna adalet denir, buna vicdan denir.” .
Libya’da görev yaparken şehit olan MİT mensubunun kimlik bilgilerini ifşa ettiği iddiasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Barış Pehlivan, 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra kontrollü özgürlük kapsamında tahliye edildi. Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner hakkında yazdığı yazı nedeniyle yeniden dava açılan Pehlivan, kontrollü özgürlüğünün kaldırılması üzerine 15 Ağustos 2023’te yeniden cezaevine gönderildi. Pehlivan, Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner hakkında yazdığı “mide bulandırıcı hikaye” başlıklı yazısı nedeniyle “kamu görevlisine alenen hakaret” suçlamasıyla açılan davaya katılmak üzere Maltepe Cezaevi’nden izinli olarak bugünkü duruşmaya katıldı. tekrar cezaevine girmesine karar verildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Barış Pehlivan ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmayı TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın yanı sıra çok sayıda gazeteci ve vatandaş da takip etti.
“Masumiyet karinesini korumaya çalıştım”
Pehlivan savunmasında, “Şu anda sanık olduğum bu davanın iddianamesini sunarsam, şu anda yargılandığım bu davayla ilgili haber yapacak tüm meslektaşlarım hakkında suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağım. Aslında bu suç duyurusunun iddianameye dönüştürülmesi ve hepsinin önünüzde sanık olması gerekiyor. Benim sanık olmamın sebebi nedir?” Köşemi defalarca okudum. Ama inanın nasıl bir hata yaptığımı bulamadım. Yazım 554 kelime ve 3537 harften oluşuyor. Lütfen söyleyin, Ömer Faruk Aydıner’e hangi harfle, hangi kelimeyle hakaret ettim?” dedi. Pehlivan, 20 yıldır gazetecilik yaptığını ve 5 kitabıyla yüzlerce haberde yargıdaki sorunlara değindiğini belirtti. haberde müştekinin ismini yazmayarak masumiyet karinesini korumaya çalıştığını, hakaret kastının bulunmadığını ifade etti.
SAVCI GÖRÜŞÜNÜ BELİRTTİ
Duruşma savcısı Pehlivan’ın “kamu görevlisine alenen hakaret” suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Görüşe karşı konuşan Pehlivan, “Sadece 4-5 paragraftan oluşan bir yazı için ceza verilirse lütfen biz gazetecilerin hangi konuları yazabildiğimizi ve yazamadığımızı açıklayın. Sonra adliyedeki tüm gazetecileri adliyeden çıkarın.” adliye, çünkü onların işi benim yaptığımı yapmak.” Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz de “Bu yazıdaki her şey gazetecinin haber verme yükümlülüğüne ve kamuoyunun bilgi alma hakkına hizmet etmektedir” diyerek beraat talebinde bulundu.
Şikayetçi avukatı ise şikayetlerinin devam ettiğini ve Pehlivan’ın cezalandırılmasını istediklerini belirtti.
“Gerekirse CEZA VERİN, KARAR VERİN”
Hakimin duruşmayı 16 Kasım’a ertelediklerini belirtmesi üzerine Barış Pehlivan, “4-5 paragraflık maddeden dolayı özgürlüğümden mahrum bırakıldım. Gerekirse cezalandırın ama beni bu belirsizliğe mahkûm etmeyin. Lütfen karar verin. 8 saattir bu kadar insan bekliyor. Bana ceza verecekseniz verin. Üç “Aylardır bu duruşmayı bekliyordum. Bu senin hakkında ilk kez suçlanışım değil. Beni tekrar hapse gönderiyorsun. Bu zulümdür. Yaptığınız işin hukukla, vicdanla alakası yok. Karar vermediğin için, sadece 10 sayfayı okumadığın için yarın cezaevine gireceğim” dedi. Hakim, “Avukatınızın sunduğu belgeleri incelemem gerekiyor” diyerek duruşmayı ertelediğini belirtti. , ara kararımı yazdım.” Pehlivan, “Dersine çalışmamışsın, böyle bir şeyin olması üzücü” diyerek tepki gösterdi.
DURUŞMA ÇIKIŞINDA TEPKİ VERDİ
Barış Pehlivan, duruşma çıkışında şunları söyledi: “Aylar önce yazılmış bir iddianame, aylar önce UYAP sistemine girmiş belgeler, aylardır tartışılan bir dava ve hakim yarın beni cezaevine göndermeye karar veriyor. UYAP’taki dosyaları sadece bir bahaneyle okumadı. Boş dava, 5. fıkra 1, “Yarın cezaevine döneceğim çünkü 5 dakikada okunabilecek bir yazının olup olmadığını incelemeye bile cesaretleri yok” bir hakarettir. Bunun adı hukuk değildir, bunun adı adalet değildir. Buna vicdan denmez” dedi.