Tasarruf Tedbir Paketi’ne CHP ve memur sendikalarından ilk tepki
‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’nin ayrıntıları belli oldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, alınan tedbirleri duyurdu.
Bu kapsamda; 3 yıl boyunca emekli olan kadar personel alımı gerçekleşecek, yeni bina alım ve yapımı 3 yıl süreyle duracak, hizmet içi eğitimler artık otellerde yapılmayacak, kamu çalışanlarının yönetim kurulu ücretlerine sınırlama getirilecek, iadece bir yerden yönetim kurulu ücreti alınabilecek, ücretlere üst sınır getirilecek, yabancı menşeli araç kullanımını sonlandırılacak, 3 yıl boyunca yeni araç satın alım ve kiralaması yapılmayacak, sokak ve cadde ışıklandırmasında LED dönüşümü hızlandırılacak, ajanda, takvim gibi eşantiyon hediyeleri yasaklanacak gibi başlıklar dikkat çekti.
İŞ DÜNYASINDAN DESTEK MESAJLARI GELDİ
Açıklama sonrası iş dünyası yani özel sektörden tasarruf paketine destek mesajları peş peşe geldi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, “Tasarruf tedbirleri, kapsamlı ve önemli adımlar içeriyor. Kamuda verimliliği esas alan tasarruf tedbirlerinin ekonomik programı daha da güçlendireceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının “üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı” bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı da yatırım ve istihdam artışında maliye politikasının etkinliğinin en az para politikası kadar önemli olduğunu, bu çerçevede kamu harcamalarının etkin bir biçimde yönetilmesinin oldukça kritik önemde bulunduğunu bildirdi. Asmalı, ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’nin iş dünyası temsilcilerini memnun ettiğini kaydetti.
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da paketin içerik olarak geniş bir yelpazede hazırlandığını gördüklerini belirterek, enflasyonla mücadeleyi odak aldığını ve verimliliği öncelediğini bildirdi.
Mevcut ekonomik koşullar içerisinde toplumda, “devlet nezdinde ayakların yorgana göre uzatılması” beklentisi olduğunu dile getiren Aydın, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün açıklanan kapsamlı paketle ilk adım atılmış oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerekli çalışmaları yaparak mevcut bütçeyi verimlilik esaslı kullanmayı öncelemiştir. Enflasyonla ciddi bir mücadele içerisindeyiz. Bu mücadelede toplam talep kısmının büyük müşterisi kısıtlamalara gidiyor. Şüphesiz dezenflasyona katkı sunacaktır. İstisna olmamasının belirtilmesi, güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelinin hayata geçirileceğinin açıklanması pakete olan inancı artırıyor. Umarız 3 yıl sonunda enflasyonla mücadelede arzulanan, istenilen seviyeye ulaşılır ve tabandan tavana müreffeh günlere birlikte ulaşırız.”
Açıklanan tedbirlerin hükümetin tasarruf konusunda daha duyarlı olacağını, konuyu belirli prensip ve kurallarla yürüteceğini gösterdiğini anlatan İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz “İş dünyası olarak kaynakların doğru kullanımı ve tasarrufun karlılık, sürdürülebilirlik ve rekabet için ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Bu nedenle açıklanan tedbirleri çok önemsiyor ve destekliyoruz. Ayrıca bu konuda bir adım daha ileri gidilmesi ve tasarruf kültürünün toplumun her kesiminde yaygınlaşması gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
BÜRO MEMUR-SEN PAKETTEN RAHATSIZ OLDU
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, açıklanan kamuda tasarruf paketini önemsediklerini, ancak kamu görevlilerinin kazanımlarının tasarrufa kurban edilmemesi gerektiğini söyledi.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Yusuf Yazgan, açıklanan paketin bir anlamda gider kalemlerinde ipin ucunun kaçtığının, tasarrufun kaçınılmazlığını ortaya koyduğunu kaydetti. Tasarruf paketinde yer alan personelin servis araçlarının kaldırılması ve yeni istihdamın, emekli sayısıyla sınırlandırılmasının yanlışlığına dikkat çeken Yazgan, “Toplu sözleşme ile imza altına alınan servis araçlarının kaldırılması, kanuna aykırılık teşkil etmektedir. Buradan dönüş olması, çalışanlar arasında huzursuzluğa yol açacaktır.” İfadelerini kullandı.
Bazı kurumlarda personel yetersizliği sebebiyle çalışanların ağır iş yükü altında ezildiğini belirten Yazgan, yeni istihdamların emekli olan personel kadar yapılacak olmasını da eleştirdi. Bunun çalışanların iş yükünü zamanla daha da artıracağına dikkat çeken Yazgan, “Bu tür uygulamalara gidilmeden önce, etraflıca düşünülmesi, kapsamlı çalışma yapılması gerekirken, sahaya hiç inmemiş, vatandaşla muhatap olmamış bürokratların yönlendirmesiyle hazırlanan tedbirlerin de uygulanabilirliğinin olmamasından endişe ediyoruz.” Şeklinde konuştu.
Kamudaki tasarrufu desteklediklerini de dile getiren Yazgan, açıklamasında şunları kaydetti:
“Tasarrufa kamu görevlilerinden başlanılmasını anlamsız buluyoruz. Devletin yapacağı tasarruf üst düzey olarak adlandırılan atama ve kadrolar, bu makamlara sunulan yüksek rakamla kiralanan lüks araçlar, ihtiyaçtan fazla büyüklükteki bina kiralamaları gibi kalemlerden olmalıdır. Vergide kayıp kaçakların önlenmesi, eşit ve adil bir şekilde yayılması ve toplanmasıdır. Kamu ihalelerinde şeffaflığa gidilerek, yatırım harcamaları gözden geçirilmelidir. Şimdiye kadar açıklanan tasarruf tedbirlerinin başarısız olmasının sebebi tedbirlere kamu görevlilerinin hizmet sunumuyla ilgili alanlardan başlanması ve göstermelik birkaç uygulamanın kamuoyunun algısına sunulması, gerçek israf kalemlerinde ise bir kısıtlamaya gidilmemesidir.”
CHP’DEN AÇIKLAMA: PAKETİN HEDEFİ CHP
Tasarruf paketine CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel’den ‘pes’ dedirten tepki geldi. Yücel, pakette asıl hedefin seçimlerde birinci olan CHP’nin olduğunu belirtti.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Deniz şu ifadeleri kullandı:
Tasarruf paketi süslü cümlelerle Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek tarafından paylaşıldı.
Kamu yatırımlarında, mal ve hizmet alımlarında kesintiler yapılması öngörülüyor. Bu pakette asıl hedef yerel seçimlerde 1. parti olan CHP’yi zayıflatmak ve CHP’li belediyeleri iş yapamaz hale getirmektir.
Mesela geçilmeyen köprülere, tedavi olunamayan hastanelere, yolcu inmeyen havaalanlarına garanti ücretleri ödenmeye devam edecek mi?